21 Temmuz 2010 Çarşamba

Yaşam Sevdası Mı? Meslek Aşkı Mı?

5 yaşındaydım İlkokulun tebeşir kokan sıralarına oturduğumda, ama o sevda daha anne karnında aşılanmıştı bana elleri tebeşir kokan bi annem vardı aldığı her nefes bir hece,söylediği her sözü öğüt olan...Uzun uzun mesleğine olan aşkını anlatırdı sevmezsen yapılmaz bu iş derdi...
Şafak'ta annemi gördüm ben Sara teşhisi ilk konulduğunda doktorlar öğretmenlik yapmamalı demişti, oysa o öğrencileriyle döndü hayata...
İnanıyorum ki kanser çaresiz değil ama biliyorum ki kanserin en büyük ilacı SEVGi...
Yıllarca okuttuğunuz çocuklar bırakın kendileri gibi ışık saçan etrafını aydınlatan gençler yetiştirsin,engel olmayın onların içinde ki meslek aşkına...25 yaşında gencecik bir delikanlı pençesinde çırpındığı hastalığını,tedavisi için gereken parayı bırakmış yepyeni beyinleri aydınlatmak,tohumları fidana döndürmek için Ankara'da açlık grevi yapıyor! Kanser hastalarının tedavi sürecinin ve bakım sürecinin nasıl özenli geçmesi gerektiğini biliyoruz oysa Şafak hayatı pahasına,canını tehlikeye soktuğunu bile bile kendi ve arkadaşları için,Öğretmenlik yapabilmek için mücadele veriyor...
Onun bu karanlık günlere bir ışık yakmasına engel olmamak için,bu hastalığı yenip kendi gibi nicelerini yetiştirmesi için lütfen Şafak'a destek olun!!!
Yarın çok geç olabilir!!!

http://www.safakbay.com/ www.safakyasasin.org/imza.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder